30 yili askin antropoloji ögretme tecrübem sirasinda, ögrenciler arasinda, hiçbir toplumun yönetimsiz var olamayacagi ve buna bagli olarak her toplumun bir basinin olmasi gerektigi mitinin çok köklü bir sekilde yerlesmis oldugunu gördüm. Günümüz ögrencileri kilisenin dininden vazgeçmis olsalar bile, milliyetçilik ve devletçilik dinlerinden vazgeçmediler. Çagdas çogulcu toplumlarda birligin kaynagi olan, tutkal islevi gören sey bu ikisidir. Demek ki, tipki ortaçag toplumunun birligi için Tanri inancinin gerekli olmasi gibi, devletin ve yönetimin gerekliligi miti bu birlik için sart ve belirleyicidir. Barcley bu kitabinda Aborijinlerden Pigmelere, Eskimolardan Santallara, Kizilderililerden Berberilere kadar dünyanin dört bir yanindan onlarca toplulugu inceliyor; devletsiz bir toplum düsüncesinin ütopyaci bir düs olmadigini tersine insanligin geçmisini karakterize eden bir sistem oldugunu ortaya koyuyor.Bu kitabin mühim bir amaci, anarsinin uygulamada nasil bir sey olduguna dair fikir vermektir. Bu baglamda, anarsi içinde düzeni sürdürmenin çesitli yollari üzerinde düsünmeliyiz. Bu, sonuçta, daha genel bir sorunla, insan toplumunu belirleyen özgürlük ve otorite arasindaki dinamik karsilikli etkilesim sorunuyla baglantilidir. Yine buna bagli olarak, anarsinin yozlasarak despotizme dönüstügü, dönüsebildigi durumlari gözlemlemeliyiz; bunun devletin kökenine dair de düsünmemizi gerektiren bir süreç oldugunu görebilmeliyiz. O halde, genel olarak su soruya yanit vermeye çalisacagiz: Bu anarsik rejimlerden ögrenilecek bir sey var mi? Belki de, nihayetinde, bu kitap anarsist teoriye bir elestiri getirecek ve buna bagli olarak, toplumdaki özgürlük sorunlarina dair daha ileri bir kavrayis sunacaktir. (Tanitim Bülteninden)
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Zarife Biliz
Kağıt Cinsi
Baskı Sayısı
Basım Yılı
2015
Sayfa Sayısı
208
Kapak Türü
-
ISBN
9786056117381
Ortalama Değerlendirme »
