Bir gün bir sehirden kalkarsin, bir baska sehre dogru yola koyulursun. Terk ettigin sehri tanimamissindir daha, sokaklarinda adamakilli yürümemissindir. Geride biraktigin sehir, nüfus kagidindaki bir kayit bilgisinden ibaretse, o sehri terk etmis bile sayilmazsin.Sonra neden geldigini bilmedigin bir baska sehir kucaklar seni, sarar, sarmalar. Bütün sokaklarinda yürürsün, bütün duraklarinda beklersin, bütün martilariyla selamlasirsin… Fakat bu kez de o sehir terk eder seni, fark edersin ki nüfus kagidinda kaydi bile yoktur bu terk edisin.“Yaniyorum atesimi körükle, boguluyorum beni derin denizlere at” diyor göçürtülmüs bir Ege türküsü. Kaybedilmis sehirlerin hüznüdür bu; yanarken, harli yanmak istersin; sig sularda bogulurken derin denizlerde kaybolmak istersin. Bilirsin ki, derinlerde bir yerdedir kaybedilmis sehrin acisi, dindirmek için kendi içindeki ateste yanman, kendi içindeki denizde bogulman gerekir.O insansiz sehirler ki, körler düssün diye imal edilmis çukurlardir sadece…
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2010
Sayfa Sayısı
208
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786054455010
Ortalama Değerlendirme »
