Insanin beslenme, isinma, barinma gibi dogal ihtiyaçlarini gidermek için varligina ihtiyaç duyulan ates, görüntüsü, yakiciligi ve yok ediciligi gibi yönleriyle de insani korkutan bir mahiyete sahiptir. Atese olan ihtiyaç ve atesten duyulan korku, bu varliga karsi korkuyla karisik saygiyi olusturmus ve kutsiyet kazandirmistir. Atesin insan hayatindaki bu rolü, atesin yandigi yer olan “ocak”in da etrafinda birtakim inanis ve uygulamalarin olusmasina ve ates gibi “ocak”in da kült haline gelmesine neden olmustur. “Ocak”, “atesin yakildigi yer” olarak ilk ve somut anlamiyla, çogunlukla atesi de kapsar sekilde kullanilmakla birlikte, etrafinda soyut manalar da sekillenmistir. “Ocak” dendiginde hem bir ailenin barindigi “ev, yurt”, hem de o ailenin geçmisteki atalarindan gelecekteki kusagina uzanan “soy”u anlasilmaktadir. Soyla baglantili olarak Alevi-Bektasi kültüründeki “dede ocaklari” ile halk hekimligindeki “ocaklar” da “ocak”in bu genis anlam dünyasi içerisinde degerlendirilmektedir.
Yayınevi
Yazar
Çevirmen
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
511
Kapak Türü
Karton Kapak
-
ISBN
9786055184612
Ortalama Değerlendirme »
