Bir insani umutsuz bir durumda gözlemliyoruz, durumun umutsuz oldugunu biliyoruz ve umutsuz durum kavramini da biliyoruz, ama bu insanin umutsuz durumuna karsi hiçbir sey yapmiyoruz, çünkü bu insanin umutsuz durumuna karsi bir sey yapamayiz, çünkü biz kelimenin tam anlamiyla böyle bir insanin umutsuz durumu karsinda aciziz, oysa böyle bir insanin ve onun umutsuz durumu karsisinda aciz olmamak zorunda oldugumuzu kabul etmeliyiz, diyor Oehler.(Yürümek)Thomas Bernhard’dan iki çetin anlati birarada:Yürümek (1971), Evet (1978).Thomas Bernhard, Yürümek’te, “yürüme” ve “düsünme” kavramlarinin birlikteligini yazinsal bir birliktelikle, düsünmenin ve yürümenin içiçe geçen ritmiyle kurgularken, anlatinin bütününde tekrarin sinirlari zorlayan vurgusunu kullanarak, tekdüzelige sikismis, olaganüstülügü ve dehayi bogan yasam karsisindaki çaresizligi, bir insanin delirmesinin bütün kisisel temeline karsin kaçinilmaz bir sona isaret edisiyle kesistiriyor.Evet anlatisinda hem yazar hem okur yine “felaket”le yüzlesirken, ben-anlaticinin süreklilik halini alan bunalimdan kurtulma ugrasi bir insanin kendini feda etme hikâyesi ile kesisiyor. Varolusun ele geçirilmesi girisiminin, yürümek-düsünmek, felsefe-müzik birliktelikleri ile akil hastaligina dayanma sinirina varmaktan kurtulamadigi, rastlantidan öte felaket bir dünyanin felaket dogurdugu gerçegi buz gibi yüzümüze vuruluyor!
                        
                        
                            Yayınevi
 
								
								Yazar
 
								
								Çevirmen
Sezer Duru
 
								
								Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
 
								
								Baskı Sayısı
5. Baskı
 
								
								Basım Yılı
2021
 
								
								Sayfa Sayısı
148
 
								
								Kapak Türü
Karton Kapak
 
								-  
ISBN 
 9789750816109
 
							
                         
                        
                            Ortalama Değerlendirme » 
